Karamollaoğlu: Sorunlar sonuç, Milli Görüşten sapma sebep
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bugün Saadet Partisi Genel Merkez’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ANKA’nın haberine göre Karamollaoğlu şunları söyledi:
TÜRKİYE’NİN ‘KIBRIS SORUNU’ SORUNU YOKTUR: “Elbette 2004 Annan Planı sürecini, o dönemde Ada’da yapılan referandumu, mevcut hükümetin o dönemdeki tavrını unutmuş olabilir; ama asla unutmadık. Ancak referandum için ‘evet’ kampanyaları düzenleyenleri, Kuzey Kıbrıs’ta evet oylarının çoğunluğunu sağlayanları hiçbir zaman unutmadık. Çünkü o dönemde birileri Kıbrıs’ı feda ederken merhum Oya Akgönenç Hanım’ın başkanlığında biz Saadet Partililer doğruyu söylemek için çok uğraştık. Neyse ki Yunanlılar buna ‘hayır’ dedi ama süreç farklı işledi. Hem hükümeti hem de uluslararası kamuoyunu uyarıyoruz; Hiç kimse bir daha böyle girişimlerde bulunmamalı. Altı çizili demek istiyorum; Türkiye’nin ‘Kıbrıs sorunu’ diye bir sorunu yok. 1974 Barış Harekâtı ile mevcut sıkıntılar son buldu.
TÜRKİYE ASKERİ VARLIĞINI ADADAN DAHA GÜÇLENDİRMELİ: Şimdi atılacak adımlar bellidir. Türkiye, Ada’dan asker çekmenin yanı sıra, askeri varlığını daha da güçlendirmeli. Bölgedeki sıcak gelişmeler ve Ada’nın stratejik değeri düşünüldüğünde mutlaka bir hava üstünlüğü sağlanmalıdır. Türkiye, KKTC’nin önce kardeş ve dost ülkeler, sonra da diğer tüm ülkeler tarafından tanınması için diplomatik atak başlatmalıdır. Aksi takdirde Avrupa’ya vizesiz gitme hayali kuranlar yarın Lefkoşa, Girne ve Gazimağusa’ya vize ile gitmek zorunda kalabilir. Bunun hesabını ne tarih ne de milletin vicdanı önünde veremezler.
BUGÜN YİNE BURDAYIZ: Bilindiği üzere Saadet Partimiz 20 Temmuz 2001 tarihinde Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıldönümü anısına kurulmuştur. Rahmetli liderimiz Prof. Dr. Hocamız Necmettin Erbakan’ın liderliğinde, Recai Kutan kardeşimizin başkanlığında kurulan partimiz, çeyrek asırdır ahlaki duruşunu, hak ve hakikat mücadelesini aynı inanç, kararlılık ve kararlılıkla sürdürmektedir. Tabii bu yola sapanlar da oldu. Taşıdığımız ağır sorumluluğu kaldıramayanlar da oldu, sonra çıkarıp gömleklerini çıkarıp bir kenara attılar. Ama temiz, beyaz ‘Milli Görüş gömleğimizi’ kirlenmeden, buruşmadan giymeyi bir şeref sayan Saadet Partisi’liler bugün yine buradayız.
SESSİZ KALIPLARIN VE SEVDİKLERİNİN SESİ OLMAYA KARARLIYIZ: Dualarla, alın teriyle, samimi çabalarla bugünlere geldik. Saadet Partimiz uzun bir aradan sonra TBMM çatısı altında bir grup tarafından temsil edilmektedir. Böylece ülkemizin sorunlarının analizine yönelik önerilerimiz bugün dünden çok daha etkin bir şekilde gündemde olacaktır. Bugün milletimizin sorunlarını, taleplerini ve beklentilerini dünden daha yüksek sesle ve hep birlikte dile getireceğiz, analiz konusunda çok daha aktif çalışmalar ortaya koyacağız. Çok net söylüyorum; Kimin en ufak bir derdi varsa bize gelsin, kimin en ufak bir derdi varsa bize gelsin anlatsın. Biz bunun için varız, milletimizin acısı bizim kederimizdir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin aritmetiği birçok noktada izin vermese de en azından sessiz kitlelerin sesi, yetimlerin insanı olmaya kararlıyız.
ULUSAL GÖRÜŞ ÇİZGİSİNDEN SAPMALAR NEDENİ: Milli Görüş’ün unsurlarından ve maliyetlerinden taviz vererek iktidara gelenlerin 20 yılın sonunda ülkemizden talihsiz bir durumla ayrılmasını üzüntüyle karşılıyoruz. İsraf, rüşvet ve yolsuzluk ortadan kalktı; yoksulluk, milletimizin sırtını hiç olmadığı kadar büktü; her geçen gün bir önceki günü arar hale geldi. Borç-faiz-borç sarmalından ne devletimiz ne de milletimiz kurtulamıyor ve her geçen gün artan bir borç tuzağına sürükleniyor. Bırakın 22 yılı, son 2 ayda milletin sırtına bindirilen vergiler, zam yağmurları bile bir hükümetin başarısızlığını ortaya koymaya yeter. Bilinmelidir ki bugün yaşadığımız sıkıntılar sonuç, Milli Görüş çizgisinden sapmalar ise sebeptir. Göz göre göre mevcut duruma ulaşıldı. Rahmetli Erbakan Hocamızın ısrarla işaret ettiği, ikaz ettiği her şey bugüne kadar birer birer yaşanmıştır. Para bulmak için kapı kapı dolaşan ülke konumuna gelmeyelim diye yıllarca uyardık ama dinlemediler. Onlara anlattık ya anlamadılar ya da daha kötüsü anlamadılar. Milli Görüş yolundan esasen sapmışlar; Ne yazık ki bir daha yollarını ve taraflarını bulamadılar.” (HABER MERKEZİ)