Haber

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ: Kemal Bey imzasını inkar edecek biri değil

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci varyantında Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek veren Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, geçtiğimiz günlerde oldukça tartışmalı bir açıklama yaptı. Ümit Özdağ, Kılıçdaroğlu ile kamuoyuna açıklanmayan ikinci bir yazılı anlaşma yaptıklarını belirtti. söz konusu. İddiaları yalanlayan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Zafer Partisi ile kamuoyuna açıklanan bir protokol imzalandı. Her iki protokolde de İçişleri Bakanlığı ve MİT’le ilgili bir sorun yok” dedi. dedi.

Habertürk canlı yayınına katılan Zafer Parti lideri Özdağ, konuyla ilgili çok sayıda konuşma yaptı. Özdağ, Kılıçdaroğlu’nun imzasını inkar edecek kimsenin olmadığını belirtti. Özdağ, “Sayın Kılıçdaroğlu beni 14’ünde araması gerekirken 6 gün sonra aradı. Zaten 14 gün vardı. Son 3,5 günde protokol hazırlandı, tartışıldı, çalışıldı ve imzalandı. CHP Gençlik Kolları ‘Gençler gidecek, İçişleri Bakanı olarak imza atacağım’ dedim, kesim, dikiş, nakış kurslarına destek olmak için talep etmiş olabilir mi?

Biz hiçbir zaman Millet İttifakı’ndan yana olmadık. Parlamenter sisteme geçiş belgesini Cumhuriyet’in temellerini reddeden bir belge olarak görüyoruz. O belgenin din hürriyetlerine ilişkin düzenlemelerin öngörüldüğü kısmında yapılan açıklamalar milli ve üniter devleti yok eden açıklamalardır. CHP genel başkanına ve onunla imzaladığımız protokole unsurlar çerçevesinde destek verdik. 66. madde hiçbir zaman metne dahil edilmemiştir. Aksine bunların değiştirilmesi ve sorgulanması gerektiğini beyan eden genel liderler vardı. Üç görüşme yaptık. Daha önce hiç tanışmadık. CHP sözcüsü yoktu. Faik Bey’in söylediği, aralarındaki iletişim sorunudur. Protokolü imzalarken Kemal Bey’in danışmanı orada, genel başkan yardımcım da orada. Sayın Öztrak tecrübeli bir siyasetçidir. Kemal Bey ile görüşmüş olsaydı böyle bir açıklama yapmazdı.

İçişleri Bakanlığı ve 2 Bakanlık MİT üzerinden yazılı ama sözlü olarak görüşüldü. MİT hakkında yazılmış hiçbir şey yoktu. Kimse bunun yanlış bir anlaşma olduğunu söylemesin. 28’inde seçimi kazansaydı İçişleri Bakanı olurdum. İki arkadaşım bakandı. Bay Kemal imzaladığını inkar edecek mi? Kemal Bey ile diğer iki bakanlığı görüştük. Biz bir karar vermediğimiz için o bakanlıkları anlatsam yanlış olmaz. Protokol, İçişleri Bakanlığı ve 2 bakanlığı kapsıyor. adını koymadık. Farklı bakanlıklardan bahsettik; ama bu bahisler hakkında bir karara varmadık. Ne olacağı hakkında. Bazı bakanlıkların bölünmesi söz konusuydu. Bizim talip olduğumuz bir bakanlık daha var, onun bölünmesi söz konusu değildi. Bu konuda herhangi bir el sıkışma olmadı. İçişleri Bakanlığı ve diğer bakanlıkların sayısı konusunda anlaşma sağlandı. Ben ve Kemal yazılı anlaşma metnine sahibiz. Protokol Millet İttifakı ve Zafer Partisi’nin ortasında değil. CHP adına Kemal Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi adına Ümit Özdağ imza attı.

“KEMAL BEY YAPTIĞI İŞARETİ REDDEDİCİ KİŞİ DEĞİLDİR”

Görüşmelerin kaydını hazırlamadık; Sadece protokol var. Bir de üzerinde çalıştığımız protokol var. Kemal Bey’le benim el yazısıyla değişiklikler yaptığımıza dair bir tutanak var. O durur. Sonra pak çekildi imzayı attılar. Kimse böyle bir şey söyleyemez; Ortada büyük bir seçim ittifakı var. Bu ittifakın sonunda Türkiye’nin Cumhurbaşkanı belirlenecek. Zafer Partisi hiçbir koşul olmaksızın, bu süreçte yer almadan, temel unsurlar dışında bu sürece katılmadan takviye kuvvetler verdi. HAYIR! Sığınmacı ve kaçakların dönüşünde kendimizden başka kimseye güvenmiyoruz. Ancak o protokolde bizim yapacağımızdan bahsedilirse çözülür, biz de öyle yaptık. Bu seçimde farklı ittifaklar vardı. Hem İngiliz Milletler Topluluğu hem de Ulus İttifakı ittifaklar kurdu. CHP, DEVA ve Saadet’i Meclis’e kendi listelerinden çıkardı. 4 partiden 39 milletvekili alarak Millet İttifakına destek verdiler. İkinci cins olunca Zafer Partisi de CHP Genel Başkanı’na destek verdi. Destek verirken ‘Nasıl bir bakanlık bir şey istiyoruz, sadece size destek oluyoruz’ dedi. Bu siyasetin doğasına aykırıdır. Bu konuda fazla tartışmaya gerek yok. Sanırım bu gece kapalı olacak. Kemal Bey imzasını inkar edecek biri değildir.

ÖZDAĞ NEDEN İÇİŞLERİ BAKANI OLMAK İSTEDİ?

CHP’nin bu bakanlıkları İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğundaydı. Bahsedilen iki bakanlık, bakanlığı kendi sorumluluğuna devredeceği için diğer tarafların söz hakkı yoktu. Yıllardır güvenlikte çalışıyorum. İçişleri Bakanlığı’nın nasıl bir güç olduğunu biliyorum. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel sorunlar mülteciler, uyuşturucu, İstanbul depremi ve ekonomi sorun bu Ekonomide Zafer Partisi olarak aktif olmazdık. Ancak İçişleri Bakanlığı olarak sığınmacıların, kaçakçıların ve işgalcilerin geri dönüş sürecini etkin bir şekilde yönetmek. İstanbul depremine karşı İçişleri Bakanlığı’nın imkan ve kabiliyetleri ile uyuşturucuyla mücadelede büyük bir atılımı temsil etmiş olurduk. Geri Kabul Anlaşması’ndan çekilme açısından hükümet içinde büyük bir yük oluşturacak, İçişleri Bakanlığı ve diğer bakanlığın da gücüyle Türk kamuoyunun ana sorunu haline getirecek ve bir an önce yapacaktık. olabildiğince.

haber-baykan.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu